Bir posta kutusu için etrafa bakındım.
- I looked around for a mailbox.
Yakınlarda bir posta kutusu var mı?
- Is there a mailbox near here?
Onun mektubunu posta kutusunda buldum.
- I found her letter in the mailbox.
Babam posta kutusunu kırmızıya boyadı.
- My father painted the mailbox red.