Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
- Mother is busy cooking the dinner.
Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon izler.
- My father usually watches television after dinner.
Bu akşam yemekte benimle olmak ister misin?
- Would you like to have dinner with me tonight?
Tom, akşam yemeği için ne yemek istersin?
- Tom, what do you want to have for dinner?
Kızma, amca. Gel! Yarın bizimle yemek ye.
- Don't be angry, uncle. Come! Dine with us tomorrow.
Ben çeşitli vesilelerle Chuck's Diner'da yemek yedim.
- I have eaten at Chuck's Diner on several occasions.
Biftek ziyafetinden memnun oldum.
- I was satisfied with the steak dinner.
Tom ve Mary pazartesi akşamı bir ziyafet veriyor.
- Tom and Mary are having a dinner party Monday evening.
İyi bir şarap menüleri olsa bile, burada akşam yemeği yemek istemeyeceğim.
- Even if they have a good wine menu, I will not want to dine here.
Give the dog its dinner.
... You didn't even have dinner. ...
... as we sat at a dinner in Washington. A guy asked my daughter, he said, “Ruth, 150 years ...