a device that removes specified frequencies from a signal

listen to the pronunciation of a device that removes specified frequencies from a signal
الإنجليزية - التركية

تعريف a device that removes specified frequencies from a signal في الإنجليزية التركية القاموس.

filter
{f} süzmek

Mary kahveyi süzmek için kağıt filtre kullanır. - Mary uses a paper filter to strain coffee.

filter
{i} filtre

Maria suyu filtre etti. - Maria filtered the water.

Yüzme havuzlarında, su sürekli olarak filtrelerden pompalanır. - In swimming pools, water is continuously pumped through a filter.

filter
{i} süzgeç
filter
süzek
filter
(Tıp) fılter
filter
{f} süz

Mary kahveyi süzmek için kağıt filtre kullanır. - Mary uses a paper filter to strain coffee.

Ben senin çayını süzüyorum. - I'm not filtering your tea.

filter
{f} filtreden geçirmek
filter
{i} k.dili., çoğ. filtreli sigaralar
filter
color filter renk filtresi
filter
{f} süzülmek
filter
{f} süzerek ayırmak
filter
(fiil) filtre etmek, süzerek ayırmak, süzmek, süzülmek
filter
duyulmak filter bed filtre havuzu
filter
filter paper filtre kâğıdı
filter
(Tıp) Işık, su ve diğer sıvıları süzmeğe yarayan alet, süzgeç, filtre
filter
(Askeri) FİLTRE: Elektronikte ikincil enerjinin yalnız bir kısmını gönderen ve bundan dolayı enerji dağıtımının kapsamını değiştiren alet. a. Yüksek geçirgenli filtreler enerjiyi belli bir frekansın üstünde gönderirler. b. Alçak geçirgenli filtreler enerjiyi belli bir frekansın altında gönderirler. c. Band geçirgenli filtreler enerjiyi belli bir bant boyunca gönderir. d. Band durdurucu filtreler enerjiyi belli bir frekans bandı dışında gönderirler
filter
ya
الإنجليزية - الإنجليزية
filter
a device that removes specified frequencies from a signal

    الواصلة

    a de·vice that removes spe·ci·fied frequencies from a sig·nal

    التركية النطق

    ı dîvays dhıt rimuvz spesıfayd frikwınsiz fırm ı sîgnıl

    النطق

    /ə dəˈvīs ᴛʜət rēˈmo͞ovz ˈspesəˌfīd ˈfrēkwənsēz fərm ə ˈsəgnəl/ /ə dɪˈvaɪs ðət riːˈmuːvz ˈspɛsəˌfaɪd ˈfriːkwənsiːz fɜrm ə ˈsɪɡnəl/
المفضلات