a device or machine that converts other forms of energy into mechanical energy

listen to the pronunciation of a device or machine that converts other forms of energy into mechanical energy
الإنجليزية - التركية

تعريف a device or machine that converts other forms of energy into mechanical energy في الإنجليزية التركية القاموس.

motor
{i} makine

Bu makine küçük bir motor tarafından çalıştırılıyor. - This machine is driven by a small motor.

Bu makine, küçük bir elektrik motoru ile çalıştırılır. - This machine is driven by a small electric motor.

motor
{s} (Tıp) hareket kaslarına ait
motor
motor çalıştırmak
motor
taşıt

Şehirde motorlu taşıt sayısı arttı. - The number of motor vehicles in the city has increased.

Motorlu Taşıtlar Bölümünde bir sürü arkadaşım var. - I've got a lot of friends at the Department of Motor Vehicles.

motor
(Havacılık) motoru çalıştırmak
motor
(Pisikoloji, Ruhbilim) hareketlendirici
motor
hareket ettirici
motor
otomobille gezmek/gitmek
motor
motorlu

Sonunda, hastalıktan dolayı yürüyemez hale geldi ve gezinmek için motorlu tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kaldı. - In the end, because of the disease, he became unable to walk and had to use a motorized wheelchair to get around.

Motorlu araç kullananlar, bisikletlileri geçerken en az bir metre emniyet mesafesi bırakmak zorundalar. - Motorists must leave at least a metre-wide buffer when passing cyclists.

motor
{i} otomobil

Ben onun bir otomobil kazasında kötü yaralandığını duyunca çok şaşırdım. - I am very much surprised to hear that he got badly injured in a motorcar accident.

motor
(sıfat) hareket ettirici, motor
motor
motor ne
motor
hareket kaslarına ait
motor
{i} İng. otomobil
motor
{f} otomobille gitmek
motor
(Tıp) Muharrik, oynatıcı, hareket ettiren, hareki, kasları harekete getirici, motor
motor
adaleleri harekete getirici
motor
elektrik motoru

Bu makine, küçük bir elektrik motoru ile çalıştırılır. - This machine is driven by a small electric motor.

motor
{i} araba

O sadece bir motosiklete değil fakat aynı zamanda bir arabaya da sahip. - He's got not only a motorbike but also a car.

Felipe'nin iki arabası ve bir motosikleti var. - Felipe has two cars and one motorcycle.

motor
(fiil) otomobille gitmek, arabayla götürmek
الإنجليزية - الإنجليزية
motor
a device or machine that converts other forms of energy into mechanical energy

    الواصلة

    a de·vice or ma·chine that converts oth·er forms of en·er·gy in·to me·cha·ni·cal en·er·gy

    التركية النطق

    ı dîvays ır mışin dhıt kınvırts ʌdhır fôrmz ıv enırci întı mıkänîkıl enırci

    النطق

    /ə dəˈvīs ər məˈsʜēn ᴛʜət kənˈvərts ˈəᴛʜər ˈfôrmz əv ˈenərʤē əntə məˈkanəkəl ˈenərʤē/ /ə dɪˈvaɪs ɜr məˈʃiːn ðət kənˈvɜrts ˈʌðɜr ˈfɔːrmz əv ˈɛnɜrʤiː ɪntə məˈkænɪkəl ˈɛnɜrʤiː/
المفضلات