a description of the dimension or content of a polygon

listen to the pronunciation of a description of the dimension or content of a polygon
الإنجليزية - التركية

تعريف a description of the dimension or content of a polygon في الإنجليزية التركية القاموس.

area
alan

Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar. - After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.

Son 100 yılın bilim ve teknoloji ve topluluğun diğer alanlarındaki gelişmeler hayat kalitesine hem avantajlar hem de dezavantajlar getirdi. - Advances in science and technology and other areas of society in the last 100 years have brought to the quality of life both advantages and disadvantages.

area
{i} bölge

Bölgenizdeki ortalama bir evin değeri nedir? - What is the value of an average home in your area?

Kırsaldan şehir bölgelerine yapılan bu taşınma iki yüzyıldan daha fazla bir süredir devam etmektedir. - This movement from rural to urban areas has been going on for over two hundred years.

area
saha

Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir. - Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.

Bu alan, bir futbol sahası kadar büyük. - This area is as big as a football pitch.

area
civar

Bu civardaki alan bombalandı. - The area around here was bombed.

Gördüğüm kadarıyla bu civarda yaya trafiği pek yok. - There is not a lot of foot traffic in this area so far as I have seen.

area
yöre
area
(Matematik) yüzölçü
area
yüzey
area
boşluk
area
(İnşaat) alan, yer
area
{i} 1. alan, saha; bölge, mıntıka; civar, yöre: We will use that meadow as a parking area. O çayırı park alanı olarak kullanacağız. There are a
area
{i} harekât bölgesi
area
(Anatomi) alan,saha örn: area poplitea
area
mesaha
area
{i} bodrum girişi
area
{i} yüzölçümü
area
alan, saha; bölge, mıntıka; civar, yöre: We will use that meadow as a parking area. O çayırı park alanı olarak kullanacağız. There are a
الإنجليزية - الإنجليزية
area
a description of the dimension or content of a polygon

    الواصلة

    a de·scrip·tion of the di·men·sion or con·tent of a po·ly·gon

    التركية النطق

    ı dîskrîpşın ıv dhi dîmenşın ır kıntent ıv ı päligän

    النطق

    /ə dəˈskrəpsʜən əv ᴛʜē dəˈmensʜən ər kənˈtent əv ə ˈpälēˌgän/ /ə dɪˈskrɪpʃən əv ðiː dɪˈmɛnʃən ɜr kənˈtɛnt əv ə ˈpɑːliːˌɡɑːn/
المفضلات