Seviyemi yükseltmek için çaba sarfettim.
- I made efforts to improve my grades.
Sadece sıkı çalışırsanız, seviyeleriniz çok gelişecek.
- If you just work hard, your grades will improve a lot.
Bu tekne üstün kaliteli alüminyum ve yüksek güçlü demir ile yapılır.
- This boat is made with high grade aluminum and high strength iron.
Aldığı notlardan utandı.
- He was ashamed of the grades he got.
Test notlarının ne kadar önemli olduğu hakkında bir fikrin var mı?
- Do you have any idea how important your test grades are?
This fine-grade coin from 1837 is worth a good amount.