Piknik bir hayal kırıklığıydı.
- The picnic was a disappointment.
Haberle ilgili hayal kırıklığından dolayı iç çekti.
- She sighed with disappointment at the news.
İnsanoğlunun hayatında niçin hayal kırıklıkları vardır?
- Why are there disappointments in human life?
Bir bilge bir defasında yaşamın hayal kırıklıkları dizisi olduğunu söyledi.
- A wise man once said, life is a series of disappointments.