O, şöhrete susamıştır.
- He is thirsty for fame.
Hepimiz çok susamıştık.
- We were all very thirsty.
Emily'nin bir şeyler içmeye ihtiyacı var, çünkü o susuz.
- Emily needs to drink something, because she's thirsty.
Şu anda susuz değilim.
- I'm not thirsty right now.