Tetarlar kurbağa olurlar.
- Tadpoles become frogs.
Bu çayır kurbağa doludur.
- This meadow abounds in frogs.
Bir kurbağayı bir kara kurbağasından ayırt edemiyorum.
- I can't distinguish a frog from a toad.
Bir kurbağayı bir kara kurbağasından ayırt edemem.
- I can't tell a frog from a toad.
Kurbağaların vırakladığını duyabiliyor musun?
- Can you hear the frogs croaking?
İki kurbağa dere kenarında otururken yağmur yağmaya başlar. Kurbağalardan biri diğerine şöyle der: Çabuk suya gir, yoksa ıslanacağız.
- Two frogs are sitting on the bank, when it starts to rain. One of them says, Quick, get in the water so we don't get wet.