a deadline or critical endpoint

listen to the pronunciation of a deadline or critical endpoint
الإنجليزية - التركية

تعريف a deadline or critical endpoint في الإنجليزية التركية القاموس.

wire
{i} kablo

Adam iki kabloyu bağladı. - The man connected two wires.

O kabloya dokunursan, şok geçirirsin. - If you touch that wire, you'll get a shock.

wire
telgraf

Telgrafla bana tebriklerini iletti. - He sent me his congratulations by wire.

Babana hemen bir telgraf gönder. - Send a wire to your father right now.

wire
elektrik hatlarını döşemek
wire
elektrik tesisatı döşemek
wire
mühür teli
wire
(Matbaacılık, Basımcılık) elek

Kablolar elektrik iletmek için kullanılır. - Wires are used to convey electricity.

Teller elektriği iletir. - Wires transmit electricity.

wire
telgraf sistemi
wire
elektrik tesisatını kurmak
wire
{f} telle bağla
wire
{i} telgraf; telgraf sistemi; telgrafla gönderilen mesaj
wire
{i} (metal) tel: barbed wire dikenli tel. telephone wire telefon teli
wire
(Tıp) Vücudun içine tel veya benzeri maddeler sokarak yapılan tedavi
wire
at yarışı hedefi
wire
(fiil) telle çevirmek, telle bağlamak, tel takmak, kablo döşemek, elektrik tesisatını yapmak, telgraf çekmek, telgrafla göndermek, kapana kıstırmak, tuzakla yakalamak
wire
{i} tuzak
wire
{i} nüfuz
wire
(sıfat) telden yapılmış, tel
wire
{i} kontrol

Kuklalar teller tarafından kontrol edilir. - The puppets are controlled by wires.

wire
elektrik tesisatı ile donatmak
wire
{f} kapana kıstırmak
الإنجليزية - الإنجليزية
wire

This election is going to go right to the wire.

a deadline or critical endpoint

    الواصلة

    a dead·line or cri·ti·cal end·point

    التركية النطق

    ı dedlayn ır krîtîkıl endpoynt

    النطق

    /ə ˈdedˌlīn ər ˈkrətəkəl ˈendˌpoint/ /ə ˈdɛdˌlaɪn ɜr ˈkrɪtɪkəl ˈɛndˌpɔɪnt/
المفضلات