Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.
- I saw her somewhere two years ago.
Kütüphanede John'u gördüm.
- I saw John at the library.
Çiftçiden bir testere ödünç aldı.
- She borrowed a saw from the farmer.
Onun eli testereye yatkındır.
- She's very handy with a saw.