a cubicle; especially of those found in offices

listen to the pronunciation of a cubicle; especially of those found in offices
الإنجليزية - التركية

تعريف a cubicle; especially of those found in offices في الإنجليزية التركية القاموس.

cube
{i} küp

Tom 30 saniyeden daha az süre içinde Rubik küpünü çözebilir. - Tom can solve a Rubik's Cube in less than 30 seconds.

Tom çayına iki küp şeker koydu. - Tom put two sugar cubes in his tea.

cube
(Gıda) küçük küçük kesmek
cube
(Geometri) küp biçiminde nesne
cube
küpünü bulmak
cube
{f} küplere ayır
cube
(neyise) küp biçiminde kesmek
cube
bir sayının küpünü almak
cube
cube root küp kök
cube
böl/küpünü al
cube
{f} mat. (bir sayının) kübünü almak
cube
küçük parçalara kesmek
cube
{f} küp küp kesmek
cube
{i} kaldırım taşı
cube
küp,v.küplere ayır: n.küp
cube
altı eşit yüzeyli cisim
cube
(fiil) kübünü bulmak, kendisiyle iki kere çarpmak, küp küp kesmek
cube
{f} küp biçiminde kesmek
cube
küp çıkarmak
cube
{f} kendisiyle iki kere çarpmak
cube
{i} (Geometri) , mat. küp
الإنجليزية - الإنجليزية
cube
a cubicle; especially of those found in offices
المفضلات