a conversation on a talk show

listen to the pronunciation of a conversation on a talk show
الإنجليزية - التركية

تعريف a conversation on a talk show في الإنجليزية التركية القاموس.

chat
{i} sohbet

Biz akşam yemeğinden sonra şarkı söyledik, dansettik ve sohbet ettik. - We sang, danced and chatted after dinner.

Bütün öğleden sonrayı arkadaşlarla sohbet ederek geçirdim. - I spent the whole afternoon chatting with friends.

chat
{i} konuşma

Kısa süre içinde konuşmalıyız. - We need to chat soon.

Biliyorsun, geçen gün sokakta onunla karşılaştık, biz konuşmak için durduk. - You know, I came across him in the street the other day, we stopped to chat.

chat
laf etmek
chat
hasbıhal etmek
chat
konuşmak

Biliyorsun, geçen gün sokakta onunla karşılaştık, biz konuşmak için durduk. - You know, I came across him in the street the other day, we stopped to chat.

Seninle konuşmak güzeldi. - It was really nice chatting with you.

chat
(Hayvan Bilim, Zooloji) kuyrukkakan
chat
lakırdı etmek
chat
yarenlik
chat
sohbet etmek

O benimle sohbet etmektense Tatoeba'daki cümleleri tercüme etmeyi tercih ediyor. - She would sooner translate sentences on Tatoeba than chat with me.

Sizinle e-posta ile sohbet etmek istiyorum. - I would like to chat with you by e-mail.

chat
{f} laflamak
chat
samimi konuşmak
chat
muhabbet etmek
chat
hoşbeş etmek
chat
{i} ötücü kuş türü
chat
{f} çene çalmak (Argo)
chat
{f} hoşbeş etmek (Argo)
chat
{f} sohbet etmek, hoşbeş etmek, çene çalmak
chat
(fiil) sohbet etmek, hoşbeş etmek (Argo), söyleşmek, çene çalmak (Argo), gevezelik etmek, lafa tutmak, laflamak; kandırmaya çalışmak
chat
dedikodu/sohbet
chat
(isim) sohbet, söyleşi, hoşbeş, konuşma, ötücü kuş türü
الإنجليزية - الإنجليزية
chat
a conversation on a talk show

    الواصلة

    a con·ver·sa·tion on a talk show

    التركية النطق

    ı känvırseyşın ôn ı tôk şō

    النطق

    /ə ˌkänvərˈsāsʜən ˈôn ə ˈtôk ˈsʜō/ /ə ˌkɑːnvɜrˈseɪʃən ˈɔːn ə ˈtɔːk ˈʃoʊ/
المفضلات