a connection between places, persons, events, or things

listen to the pronunciation of a connection between places, persons, events, or things
الإنجليزية - التركية

تعريف a connection between places, persons, events, or things في الإنجليزية التركية القاموس.

link
bağ

ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır. - It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.

Dünyadaki tropikal yağmur ormanları, gezegende yaşamın ekolojik zincirine kritik bağlantılıdır. - The world's tropical rainforests are critical links in the ecological chain of life on the planet.

link
(Askeri) bakla
link
rotilli kol
link
üzengi
link
(Askeri) haberleşme irtibatı
link
zincirlenmek
link
{f} bağla

Bir zincir birçok bağlantıdan oluşur. - A chain is made up of many links.

Olaylar yakından bağlantılı idi. - The events were closely linked.

link
(together/up ile) bağlamak
link
kulis
link
(fiil) bağlamak, eklemek, bağlantı kurmak, ulamak, birleşmek, eklenmek
link
{i} eklem

Tatoeba'nı yeni versiyonu, insanları eklemeye ve onlarda redaksiyon yapmaya olanak sağlayacak! - The new version of Tatoeba will allow linking people, and even editing them!

link
(Askeri) HAL, BAĞLANTI, BAĞ, İRTİBAT: Muhaberede iki nokta arasında haberleşme tesis ve imkanlarının bulunduğunu belirten genel terim
link
{i} kol düğmesi
link
mesaha zincirinin 20 santimetre boyunda bir ölçü halkası
link
(isim) halka, bağlantı, bağ, kol düğmesi, eklem, meşale
link
birbirine bağlamak
link
(Tıp) Zincir şeklindeki oluşumun halkalarından her biri, bağlayıcı ödev gören halka
link
{f} eklemek
link
{f} birleşmek
link
(İnşaat) bağlantı, mafsal
الإنجليزية - الإنجليزية
link

The mayor’s assistant serves as the link to the media.

a connection between places, persons, events, or things
المفضلات