a condition of mind resulting from spiritual or inherent feeling

listen to the pronunciation of a condition of mind resulting from spiritual or inherent feeling
الإنجليزية - التركية

تعريف a condition of mind resulting from spiritual or inherent feeling في الإنجليزية التركية القاموس.

sensation
his

Ben sol ayağımda bir şey hissedemiyorum; hiç duygu yok. - I can't feel anything in my left foot; there's no sensation at all.

İki gündür burnum akıyor ve boğazımda bir rahatsızlık hissediyorum. - I've had a runny nose for two days and I've been feeling an uncomfortable sensation in my throat.

sensation
{i} algı
sensation
duyumsama
sensation
ihsas
sensation
kavrayış
sensation
heyecana sebep olan hadise
sensation
duygu

Ben sol ayağımda bir şey hissedemiyorum; hiç duygu yok. - I can't feel anything in my left foot; there's no sensation at all.

Ağrı tamamen kişisel bir duygudur. - Pain is an entirely personal sensation.

sensation
sezme
sensation
kavrama
sensation
{i} hissetme
sensation
Duyu, duygu, his, seziş; duyarlık; hayret verici şey, heyecan uyandıran olay, sansasyon
sensation
(Tıp) Heyecan, merak
sensation
(isim) duyu, duygu, his, algı, hissetme, algılama, duyum, heyecan, merak, heyecan verici şey, sansasyon
sensation
sansasyon/duygu/duyu
sensation
{i} duyu, duyum, duygu, his; duyarlık
sensation
{i} algılama
sensation
{i} heyecan

Beatles'ın saç stili heyecan yarattı. - The hair style of the Beatles created a sensation.

Film büyük bir heyecan yarattı. - The movie created a great sensation.

sensation
(Tıp) His, duygu, duyum
sensation
duyu duygu
الإنجليزية - الإنجليزية
sensation
a condition of mind resulting from spiritual or inherent feeling

    الواصلة

    a con·di·tion of mind resulting from spir·i·tu·al or in·her·ent feel·ing

    التركية النطق

    ı kındîşın ıv maynd rizʌltîng fırm spîrîçwıl ır înherınt filîng

    النطق

    /ə kənˈdəsʜən əv ˈmīnd rēˈzəltəɴɢ fərm ˈspərəʧwəl ər ənˈherənt ˈfēləɴɢ/ /ə kənˈdɪʃən əv ˈmaɪnd riːˈzʌltɪŋ fɜrm ˈspɪrɪʧwəl ɜr ɪnˈhɛrənt ˈfiːlɪŋ/
المفضلات