Tom yarışmadan ayrıldı.
- Tom dropped out of the competition.
Yarışmada birinci geldiğin için tebrikler.
- Congratulations on coming first in the competition.
Yarışmacı, iki yanlış start yaptı.
- The contestant made two false starts.
O, yarışmaya katılmaktan diskalifiye edildi.
- He was disqualified from taking part in the contest.
Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.
- I like to play sport for fun not for competition.
İşte çok rekabet var.
- There's a lot of competition in business.
Çok müsabaka kazandı.
- He won many competitions.
O, mahkemedeki suçlamalara itiraz etmemeye karar verdi.
- She decided not to contest the charges in court.
Yarışmaya katılacak mısınız?
- Are you going to take part in the contest?
O, yarışmaya katılmak istiyor.
- He wants to participate in the contest.
2014 Eurovision Şarkı Yarışması için Conchita Wurst'un seçilmesi Avusturya'da tartışmalara yol açtı.
- Conchita Wurst's selection for the Eurovision Song Contest 2014 sparked controversy in Austria.
He wants to participate in the contest.
- He would like to take part in the competition.
... Central to the story of all life is our competition for that energy ...
... massive shifts in technology and global competition ...