a company's business activity in a particular market

listen to the pronunciation of a company's business activity in a particular market
الإنجليزية - التركية

تعريف a company's business activity in a particular market في الإنجليزية التركية القاموس.

presence
{i} varlık

Senin varlığın benim yaşama sevincim - Your presence in my life is a source of joy.

O Alfa Centauri'deki egzobiyolojik varlık makalesini yazdı. - He wrote the article Exobiological Presence in Alpha Centauri.

presence
{i} huzur

Hanımefendilerin huzurunda şapkalarınızı çıkarmak zorundasınız. - You must take off your hats in the presence of ladies.

Onun huzurunda utangaç hissettim. - She felt shy in his presence.

presence
bulunma

Bugün burada bulunma amacımız silah seslerini susturmak - Our presence here today is to silence the gunshots.

presence
{i} huzur, hazır bulunma, varlık, var olma: The test results do not indicate the presence of nitrogen. Test sonuçlarına göre nitrojen yok
presence
buradalık
presence
kişilik
presence
oluş
presence
var olma
presence
orada bulunma
presence
görünüş
presence
sözüm yabana
presence
{i} yapı
presence
{i} ön

Partide,onun politik rakiplerinden biri onu birçok misafirin önünde küçük düşürdü. - At the party, one of his political opponents humiliated him in the presence of many guests.

Bu, ailenin gözünün önünde anlatılacak bir fıkra değil. - This is not a joke to be told in the presence of your parents.

presence
(isim) huzur, hazır bulunma, varlık, varoluş, tavır, yapı, ön, protokol görevlileri
presence
sözüm meclisten dışarı
presence
{i} tavır
presence
{i} varoluş
الإنجليزية - الإنجليزية
presence
a company's business activity in a particular market

    الواصلة

    a company's busi·ness ac·ti·vi·ty in a par·ti·cu·lar mar·ket

    التركية النطق

    ı kʌmpıniz bîznıs äktîvıti în ı pırtîkyılır märkıt

    النطق

    /ə ˈkəmpənēz ˈbəznəs akˈtəvətē ən ə pərˈtəkyələr ˈmärkət/ /ə ˈkʌmpəniːz ˈbɪznəs ækˈtɪvətiː ɪn ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈmɑːrkət/
المفضلات