Yanan binadan kurtarılacak kadar iyi bir talihe sahipti.
- He had the good fortune to be rescued from the burning building.
Yanan binadan kurtarılacak kadar iyi bir talihe sahipti.
- He had the good fortune to be rescued from the burning building.
Onun güzel bir kızla evlenme şansı vardı.
- He had the fortune to marry a nice girl.
Güzel bir kızla evlenmek için iyi şansı vardı.
- He had the good fortune to marry a pretty girl.
Sami tüm servetini hayır kurumuna bıraktı.
- Sami left his entire fortune to charity.
Tom bütün servetini hayır için bağışladı.
- Tom donated his entire fortune to charity.
It is the very place God meant for thee; .
I see animated movies are now managing, by hazard or design, to reflect our contemporary reality more accurately than live-action movies.
... I realized there is no chance of educating people if their brains haven’t been fed ...
... of chance encounters with the unusual and the insightful. ...