a chance for advancement, progress or profit

listen to the pronunciation of a chance for advancement, progress or profit
الإنجليزية - التركية

تعريف a chance for advancement, progress or profit في الإنجليزية التركية القاموس.

opportunity
fırsat

Onu görme fırsatı kaçırmamalısınız. - You shouldn't miss the opportunity to see it.

O,müzeyi ziyaret etme fırsatından yararlandı. - He took advantage of the opportunity to visit the museum.

opportunity
olanak
opportunity
{i} fırsat, elverişli durum
opportunity
uygun zaman
opportunity
münasebet
opportunity
elverişli zaman
opportunity
firsat çıkmak
opportunity
{i} şans

Bu dünyada hiçbir güvenlik yoktur; sadece şans vardır. - There is no security on this earth; there is only opportunity.

Sami şans aramak için Kanada'ya gitti. - Sami went to Canada, looking for opportunity.

opportunity
{i} uygun durum
الإنجليزية - الإنجليزية
opportunity
a chance for advancement, progress or profit
المفضلات