O, merasime düşkündür.
- He is fond of ceremony.
Merasim hazırlıkları yolda.
- Preparations for the ceremony are under way.
Bir arkadaşımın düğün töreninde capella söyleyeceğim.
- I'm going to be singing a cappella at a friend's wedding ceremony.
Ne olursa olsun, açılış töreni dokuzda başlayacak.
- Rain or shine, the opening ceremony is to begin at nine.
Ayin sırasında binlerce mum kiliseyi aydınlattı.
- Thousands of candles illuminated the church during the ceremony.