الإنجليزية - التركية
تعريف a cavity in a bone or other part, either closed or with a narrow opening في الإنجليزية التركية القاموس.
- sinus
- sinüs
Benim sinüs sorunum var.
-I have sinus trouble.
Sinüs enfeksiyonu çoğu insan için bir sıkıntıdır.
-Sinus infection is a nuisance to most people.
- sinus
- matematik - Trigonometrik bir çember üzerine taşınmış bir yayın üçünün ve bu yaya karşılık olan merkez açısının ordinatı. Kısaltması sin
- sinus
- anat
- sinus
- (Tıp) içinde cerahat toplanan boşluk
- sinus
- (Tıp) Sinus, içeri mukoza ile kaplı kemik içindeki boşluk
- sinus
- beyinde kara kan kanalı
- sinus
- {i} beyindeki kirli kan kanalı
- sinus
- sinüzit
Sinüzitten ölebilir misin?
-Can you die of sinusitis?
- sinus
- sinus iltihabı
- sinus
- içinde cerahat toplanan boşluk sinusitis i
- sinus
- (Tıp) Çepersel (parietal) plevranın parçalarıarasında birleşme yerinde meydana gelen köşeler
- sinus
- {i} arkarca
- sinus
- (Tıp) genişlemiş damar içindeki boşluklar
- sinus
- {i} kovuk
- sinus
- {i} oyuk
- sinus
- (isim) oyuk, kovuk, boşluk, sinüs, burun boşluğu, beyindeki kirli kan kanalı, arkarca
- sinus
- (Diş Hekimliği) Dışa açılımı olan boşluk
- sinus
- {i} burun boşluğu
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a cavity in a bone or other part, either closed or with a narrow opening في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- sinus
a cavity in a bone or other part, either closed or with a narrow opening
الواصلة
a ca·vi·ty in a bone or oth·er part, ei·ther closed or with a nar·row o·pen·ingالنطق
Resimler
المفضلات