a category of seats in an airplane, train or other means of mass transportation

listen to the pronunciation of a category of seats in an airplane, train or other means of mass transportation
الإنجليزية - التركية

تعريف a category of seats in an airplane, train or other means of mass transportation في الإنجليزية التركية القاموس.

class
{i} sınıf

Bu sınıfta kırk öğrenci var. - There are 40 pupils in this class.

Bu sınıf 15 erkekten ve 28 kızdan oluşuyor. - This class consists of 15 boys and 28 girls.

class
{i} ders

Ders esnasında Japonca konuşmamalısınız. - You must not speak Japanese during the class.

Matematik dersi iyidir. - The mathematics class is good.

class
{i} klas olma
class
{f} saymak
class
{f} kategorize etmek
class
{f} sınıflandır

Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir. - Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.

Postanede, posta gideceği yere göre sınıflandırılır. - In the post office, mail is classified according to the place where it is to go.

class
sınıflamak
class
öbek
class
toplumsal sınıf
class
çeşit
class
bir okulda aynı yılda mezun olacak toplam
class
{i} bölüm
class
{i} class
class
{i} derslik

Sami derslikten çıktı. - Sami came out of the classroom.

class
{i} kast
class
(isim) class, sınıf, derslik, grup; mevki, zümre, cins, bölüm, tür, çeşit, kalite; dershane, ders, kur, kurs, öğrenciler (aynı yıl mezun olan); mükemmellik, üstünlük, klas olma
class
(İnşaat) sınıf, cins
class
{i} öğrenciler (aynı yıl mezun olan)
class
(Tıp) Sınıf, takım (order)'ların biraraya gelmesiyle oluşan canlı sınıfı
الإنجليزية - الإنجليزية
class

I used to fly business class, but now my company can only afford economy.

a category of seats in an airplane, train or other means of mass transportation

    الواصلة

    a cat·e·go·ry of seats in an airplane, train or oth·er means of Mass trans·por·ta·tion

    النطق

المفضلات