Tom tirbuşonunu bulamadığı için vida kapaklı bir şarap şişesi getirdiğine memnun oldu.
- Tom was glad that he'd bought a bottle of wine with a screw cap, since he couldn't find his corkscrew.
Tom şişe kapakları topluyor.
- Tom collects bottle caps.
Daha az grafikler ve daha fazla başlık açıklamayı daha net yapabilir.
- Fewer graphics and more captions would make the description clearer.
Tom için bir başlık satın aldım ve Mary için bir çift eldiven satın alacağım.
- I bought a cap for Tom and I'll buy a pair of gloves for Mary.
Bu kep için on dolar ödedim.
- I paid ten dollars for this cap.
O, kafasına bir kep giydi.
- He put a cap on his head.
Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
- It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.
Çocuk şapkasını düzeltti.
- The boy adjusted his cap.
İtalya'nın başkenti Roma'dır.
- The capital of Italy is Rome.
Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentidir.
- Washington is the capital of the United States.
Şanslı mavi kasketim nerede?
- Where's my lucky blue cap?
Tom girişimci bir kapitalist.
- Tom is a venture capitalist.
Rusya kapitalist değildi.
- Russia wasn't capitalist.
He wired the cap to the bundle of dynamite, then detonated it remotely.
Billy spent all morning firing caps with his friends, re-enacting storming the beach at Normandy.
Did he think they were going to put a cap in his ass right in the middle of Metreon?.
... cap isn't she is one of the best places in the world ...
... the opportunity to cap the monthly student loan payments ...