a breaking out, burst, pustule, spot

listen to the pronunciation of a breaking out, burst, pustule, spot
الإنجليزية - التركية

تعريف a breaking out, burst, pustule, spot في الإنجليزية التركية القاموس.

eruption
(Jeoloji) volkanik püskürme
eruption
{i} püskürme

Son püskürmede 50'den fazla kişi öldü. Volkanik kayalar bazı kurbanların başına çarptı. - More than 50 people died from the recent eruption. Volcanic rocks struck some victims in the head.

Püskürme azalıyor gibi görünüyor. - The eruption seems to be waning.

eruption
{i} patlama

Yanardağ patlamasını kıtlık izledi. - Famine followed upon the eruption of the volcano.

Volkanik patlama köyü tehdit etti. - The volcanic eruption threatened the village.

eruption
{i} fışkırma
eruption
(Tıp) erüpsiyon
eruption
feveran
eruption
döküntü
eruption
isilik
eruption
(Biyoloji) erupsiyon
eruption
(Tıp) Tezahür, kızartı, kabarık, erüpsiyon
eruption
(Diş Hekimliği) 1. Patlama, püskürme, fırlama, indifa. 2. Diş sürmesi
eruption
sivilce/püskürme
eruption
{i} kabarma
eruption
{i} (yanardağ) püskürme
eruption
{i} diş çıkması
eruption
püskürme (volkanik)
eruption
{i} patlak verme
eruption
indifa diş çıkması
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} eruption
a breaking out, burst, pustule, spot
المفضلات