Onun sakalında bir kırıntı var.
- There is a crumb in his beard.
Bu çocuklar ördeklere ekmek kırıntıları attılar, onları gördüm.
- These children threw the bread crumbs to the ducks, I saw them.
Tom ve Mary yıllardır yakın arkadaş olmuşlardır.
- Tom and Mary have been bosom friends for years.