Polisler ceseti taşıdı.
- The policemen carried away the body.
Tom sahilde bir ceset buldu.
- Tom found a dead body on the beach.
Vücut ekstra kaloriyi yağa dönüştürür.
- The body converts extra calories into fat.
Tam bir vücut araştırması için seçileceğimi bir an bile asla hayal etmedim.
- I never for a moment imagined that I'd be singled out for a full body search.
Tom uzaktaki tapınak çanını duydu.
- Tom heard the temple bell in the distance.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük tapınaktır.
- This is the largest temple that I've ever seen.
İnsan ruh ve bedenden oluşur.
- Man consists of soul and body.
İnsanın beden ve aklı birbirine öylesine bağlıdır ki birini etkileyen diğerini de etkiler.
- The body and the mind of man are so closely bound together that whatever affects one affects the other.
Bir dachshund uzun gövdesi ve kısa bacakları olan bir Alman köpeğidir.
- A dachshund is a dog from Germany with a very long body and short legs.
Mary ince bir gövdeye sahip.
- Mary has a lean body.
Tom Mary'nin şakaklarına masaj yaptı.
- Tom massaged Mary's temples.
Tom parmaklarıyla şakaklarıma masaj yaptı.
- Tom massaged my temples with his fingers.
Dan'in cesedi elli tane bıçak yarasıyla birlikte bir kuyu içinde bulundu.
- Dan's body was found in a well with fifty stab wounds.
Fadıl arabayı içinde Leyla'nın cesediyle birlikte buldu.
- Fadil discovered the car with Layla's dead body inside.
Vücudun bu maddeleri nasıl emdiğini bilmek istiyorum.
- I'd like to know how the body absorbs these substances.
Ben bu maddelerin vücut tarafından nasıl emildiğini bilmek istiyorum.
- I would like to know how these substances are absorbed by the body.
Bir insan vücudu sayısız miktarda hücreden oluşur.
- A human body consists of a countless number of cells.
Lisede öğrenci kurulu başkanıydım.
- I was the student body president in high school.
Havaalanına tam beden tarayıcıları kuruldu.
- Full body scanners were installed at the airport.
Muhafızlar üst araması yaptı.
- The guards performed a body cavity search.
Ceset üst geçidin altında bulundu.
- The body was found under the overpass.
Vücuda dokunulduğunda, derideki reseptörler beyne endorfin gibi kimyasalların salınmasına neden olan mesajlar gönderir.
- When the body is touched, receptors in the skin send messages to the brain causing the release of chemicals such as endorphins.
İnsan vücudunun ısısı 37°C civarında gezinir.
- The temperature of the human body hovers around 37°C.
Uygulama, vücut kütle indeks oranını hızlı bir şekilde hesaplamanı sağlıyor.
- The application allows you to quickly calculate the ratio of body mass index - BMI.
Okyanus sürekli hareket halinde olan büyük bir su kütlesidir.
- The ocean is a huge body of water that is constantly in motion.
Beyin vücuttaki en karmaşık organdır.
- The brain is the most complex organ in the body.
İnsan vücudundaki en büyük organ nedir? Cevap sizi şaşırtabilir.
- What is the largest organ in the human body? The answer may surprise you.
Indeed, if it belonged to a poor body, it would be another thing; but so great a lady, to be sure, can never want it.
programming The code of a subroutine, contrasted to its signature and parameters.
I don't say, one bodies the other / One's spiritual truth; / But I do say it's hard to lose either, / When you have both.
We have now amassed a body of evidence which points to one conclusion.
The rioja, sadly, lacked body.
... And voila, the body starts to heal itself, even though all ...
... She said, but after reading your book, I realize my body ...