Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a boat that carries passengers to and from a ship if the ship cannot dock

listen to the pronunciation of a boat that carries passengers to and from a ship if the ship cannot dock
الإنجليزية - التركية

تعريف a boat that carries passengers to and from a ship if the ship cannot dock في الإنجليزية التركية القاموس.

launch
{f} piyasaya sürmek
launch
{f} fırlatmak

Bir zeytin dalı uzatmak bir füze fırlatmaktan daha iyi. - Better to extend an olive branch than launch a missile.

Torpidoları fırlatmak için hazırlanın. - Prepare to launch torpedoes.

launch
(Bilgisayar) başlat

Japonya, 1937 Temmuz ayında yeni bir Çin işgali başlattı. - Japan launched a new invasion of China in July, 1937.

Onlar bir dizi büyük ekonomik programlar başlattı. - They launched a series of major economic programs.

launch
lanse etmek
launch
(Bilgisayar) çalıştırmak
launch
(Askeri) gemiyi denize indirmek
launch
büyük motorlu sandal
launch
(gemiyi) suya indirme
launch
{i} fırlatma

Fırlatma başarılı oldu. Biz şimdi güneş sistemini terk ediyoruz. - The launch was successful. We're now leaving the solar system.

Uydu fırlatma canlı olarak yayınlandı. - The satellite launch was broadcast live.

launch
başlatmak(yeni iş)
launch
{f} fırlat

Onlar bir roket fırlattı. - They launched a rocket.

Yapay uydu yörüngesine fırlatıldı. - The artificial satellite was launched into the orbit.

launch
{f} çıkmak
launch
işkampaviye
launch
başlatmak mızrak gibi atmak
launch
roketi fezaya fırlatma
launch
(to) çalıştırmak, başlatmak
launch
(to) başlatmak
launch
{f} denize indirmek
launch
(Askeri) İSKAMPAVYE: Gemiden karaya personel ve yük taşımak için kullanılan, motorlu veya kürekle çekilir, büyük sandal
launch
gemiyi kızaktan suya indirme
الإنجليزية - الإنجليزية
launch
a boat that carries passengers to and from a ship if the ship cannot dock

    الواصلة

    a boat that carries passengers to and from a ship if the ship can·not dock

    التركية النطق

    ı bōt dhıt käriz päsıncırz tı ınd fırm ı şîp îf dhi şîp kınät däk

    النطق

    /ə ˈbōt ᴛʜət ˈkarēz ˈpasənʤərz tə ənd fərm ə ˈsʜəp əf ᴛʜē ˈsʜəp kəˈnät ˈdäk/ /ə ˈboʊt ðət ˈkæriːz ˈpæsənʤɜrz tə ənd fɜrm ə ˈʃɪp ɪf ðiː ˈʃɪp kəˈnɑːt ˈdɑːk/
المفضلات