Biraz daha biber ekle.
- Add a little more pepper.
Ben biraz Japonca konuşuyorum.
- I speak a little Japanese.
Kanepede azıcık kestir.
- Take a little nap on the sofa.
Kuralları azıcık ihlal etmekten korkma.
- Don't be afraid to break the rules a little.
Pastadan bir parça al.
- Have a little of this cake.
Lütfen AC'yi bir parça aç.
- Please turn up the AC a little bit.
Şişe içinde kalan sadece bir miktar süt vardı.
- There was only a little milk left in the bottle.