a beloved person; used as terms of endearment

listen to the pronunciation of a beloved person; used as terms of endearment
الإنجليزية - التركية

تعريف a beloved person; used as terms of endearment في الإنجليزية التركية القاموس.

beloved
{i} sevgili

Karısı iki sevgili çocuğunu arkasında bırakarak öldü. - His wife died leaving behind their two beloved children.

En sevgili oğlunu kaybetti. - He lost his most beloved son.

dear
{i} sevimli kimse
beloved
{s} sevilen

Sevilen kişi olmadan hayatın hiç anlamı yoktur. - Life without beloved person has no sense.

Hiçbir şey birinin boşa yaptığı kadar sevilen değildir. - Nothing is as beloved as what one does in vain.

dear
tatlım

Merhaba, canım, sevgilim, tatlım, kaderim. Günün nasıldı? - Hi, my dear, my darling, my honey, my destiny. How was your day?

dear
(Ticaret) fiyatı yüksek
beloved
canım
beloved
aziz
beloved
{i} can
dear
{s} kıymetli
beloved
aziz/sevgili
dear
(zarf) içtenlikle, samimi olarak; pahalıya
dear
{s} değerli, kıymetli
dear
{ü} hay allah
dear
pahalıya
الإنجليزية - الإنجليزية
honey
beloved
dearest
dear
love
a beloved person; used as terms of endearment
المفضلات