a being; esp

listen to the pronunciation of a being; esp
الإنجليزية - التركية

تعريف a being; esp في الإنجليزية التركية القاموس.

essence
{i} ruh
essence
{i} öz

Sevmek yaşamın özüdür. - Loving is the essence of life.

Hürriyetin özü matematiktir. - The essence of liberty is mathematics.

essence
{i} nitelik
essence
esas nitelik
essence
töz
essence
esas

Sonuç olarak, o teknik olarak doğru bir şey alır ama esasen o bir taklittir. - As a result, he gets something which technically is correct, but in its essence is just a mockery.

Bu, esas itibariyle, bilimin sırrıdır. - This, in essence, is the secret of science.

essence
esans
essence
asıl
essence
{i} cevher
essence
mahiyet
essence
{i} esans, ıtır
essence
hakikat
essence
esans/öz
essence
öz varlık
essence
(Tıp) Tasfiye edilmiş durumdaki alkol ruhu içinde bulunan uçucu bir yağ çözeltisi
الإنجليزية - الإنجليزية
essence
a being; esp
المفضلات