O kırmızı defne meyvesini seviyor.
- She likes red bayberries.
Petrol sızıntısı körfezi kirletti.
- The oil spill polluted the bay.
O, bir makineli tüfek ile işgalcileri körfezde tuttu.
- He kept the invaders at bay with a machine gun.
Cumbayı açmak için sadece butona basmalısınız.
- You have only to push the button to open the bay window.
Sinüs enfeksiyonu çoğu insan için bir sıkıntıdır.
- Sinus infection is a nuisance to most people.
Benim sinüs sorunum var.
- I have sinus trouble.
Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi.
- We were granted the privilege of fishing in this bay.
Sinüzitten ölebilir misin?
- Can you die of sinusitis?
bay colour:.
both you here with many a cursed oth, / Sweare she is yours, and stirre vp bloudie frayes, / To win a willow bough, whilest other weares the bayes.
Mister Gipuzkoa won the title of Mister Spain in 1999.
- Bay Gipuzkoa 1999 yılında Bay İspanya ünvanını kazandı.
Hey mister, you forgot your coat!
- Hey bayım, ceketini unuttun!
Where do you want to go, sir?
- Nereye gitmek istiyorsunuz, bayım?
Sir, do we have to write in ink?
- Bayım, mürekkeple yazmak zorunda mıyız?
Do you think a male Gemini would get on well with a female Pisces?
- Bir erkek ikizin bir bayan balıkla geçineceğini düşünüyor musun?
I'm not sure if it's a male or a female.
- Onun bir erkek mi yoksa bir bayan mı olduğundan emin değilim.
A true gentleman must not keep a lady waiting.
- Gerçek bir beyefendi bir bayanı bekletmemeli.
Mr. Hawk is a kind gentleman.
- Bay Hawk nazik bir beyefendidir.
Layla's life as a wealthy lady was a mirage.
- Varlıklı bir bayan olarak Leyla'nın yaşamı bir seraptı.
Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
- Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
Gentlemen, allow me to say a few words in greeting.
- Baylar, karşılamada birkaç söz söylemem için bana izin verin.
Tom is quite rich, isn't he?
- Tom bayağı zengin, değil mi?
Tom learnt from Mr Ogawa that many people have scorn for the nouveau riche.
- Tom birçok insanın sonradan görme insanları küçümsediğini Bay Ogawa'dan öğrendi.
... and we close the prison at Guantanamo Bay ...
... heading south of the large bay ...