Sigara içenlerin arka koltuklarda oturmaları rica edilir.
- Smokers are asked to occupy the rear seats.
Oturduğun koltuktaki boya hâlâ ıslak.
- The paint on the seat on which you are sitting is still wet.
Benim sandalyemde oturuyorsun.
- You're sitting in my seat.
Parti için sandalyeler ayırtıldı.
- The seats were reserved for the party.
Tom Mary'ye bir yer ayırdı.
- Tom saved Mary a seat.
Oturduğun yerdeki boya hâlâ yaştır.
- The paint on the seat on which you are sitting is still wet.