الإنجليزية - التركية
تعريف a (sleazy) lawyer; an ambulance chaser في الإنجليزية التركية القاموس.
- shark
- köpek balığı
Köpek balığı onu bacağından yakaladı.
-The shark seized him by the leg.
Köpek balığı süzgeci çorbası Çin'de çok yaygındır.
-Shark fin soup is very popular in China.
- shark
- {i} bedavacı
- shark
- {i} köpekbalığı
Köpekbalığı dolu suya düştü.
-He fell into the shark infested waters.
Yunus balığı bir memeliyken köpekbalığı bir balıktır.
-A shark is a fish while a dolphin is a mammal.
- shark
- dolandırıcı
- shark
- üçkâğıtçı
- shark
- {i} usta
- shark
- {i} (Zooloji) köpekbalığı
- shark
- camgöz
- shark
- angel shark kelerbalığı
- shark
- argo usta kimse
- shark
- Mustelus vulgaris
- shark
- Galeus canis
- shark
- dolandırıcılıkla geçinmek
- shark
- {i} k.dili. açgözlünün teki
- shark
- {i} k.dili. dolandırıcı
- shark
- blue shark pamukbalığı
- shark
- Squatina squatina
- shark
- {i} otlakçı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a (sleazy) lawyer; an ambulance chaser في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- shark
a (sleazy) lawyer; an ambulance chaser
الواصلة
a (sleazy) lawyer; an am·bu·lance chas·erالنطق
Resimler
المفضلات