Tom did not want to cross the picket line.
- Tom grev çizgisini aşmak istemedi.
Tom didn't want to cross the picket line.
- Tom grev çizgisini aşmak istemedi.
I'm sorry, I didn't mean to overstep my bounds.
- Üzgünüm, sınırımı aşmak istemedim.
Don't exceed the speed limit.
- Hız sınırını aşmayın.
We never exceed the speed limit.
- Hız sınırını asla aşmadık.
With that performance, you have surpassed yourself. Congratulations!
- O performansla, kendini aştın. Tebrikler!
The theory of evolution surpasses the scope of my imagination.
- Evrim teorisi benim hayal kapsamını aşar.
Exporting is a commercial activity which transcends borders.
- İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.
To be human we must transcend our animal nature.
- İnsan olarak hayvan doğamızı aşmalıyız.
She is exceedingly sensitive to the cold.
- O, soğuğa aşırı duyarlıdır.
Don't exceed the speed limit.
- Hız sınırını aşmayın.