For God's sake, get me out of here!
- Allah aşkına beni buradan çıkarın.
She can't be over thirty; she must still be in her twenties.
- O otuzu aşkın olamaz; o hâlâ yirmili yaşlarda olmalı.
There are over 800,000 Basque speakers in the world.
- Dünyada 800,000'i aşkın Baskça konuşan kişi vardır.
Love is mystery and misery indefinitely.
- Aşk, sürekli olarak gizem ve sefalettir.
You're the love of my life.
- Sen benim hayatımın aşkısın.
Tom married his high school crush Mary.
- Tom lise aşkı Mary ile evlendi.
She has a secret crush on her sister's boyfriend.
- Kız kardeşinin erkek arkadaşına karşı gizli bir aşkı var.
She gave herself to flames of love.
- O kendini aşk ateşinin kollarına bıraktı.
It was a very passionate love affair.
- Çok ihtiraslı bir aşk macerasıydı.
Love is only one of many passions.
- Aşk birçok tutkudan sadece biridir.
I found out Tom likes romance novels.
- Tom'un aşk romanlarından hoşlandığını keşfettim.
You should stop reading romance novels.
- Aşk romanları okumayı durdurmalısın.
seni seviyorum.
Only love can break your heart.
- Sadece aşk kalbini kırabilir.
Even if an intelligent man loves a woman deeply, he will never show his love to her, but merely keep it in his heart.
- Zeki bir adam bir kadını derinden sevse bile, ona olan aşkını asla göstermez, ama sadece onu yüreğinde tutar.