aşağısında

listen to the pronunciation of aşağısında
التركية - الإنجليزية
down

There's a fire down the hall. - Koridorun aşağısında bir yangın var.

The post office is down the street. You cannot miss it. - Postane sokağın aşağısında. Mutlaka görürsün.

down, below
below
aşağı
below

Who lives in the room below? - Aşağıdaki odada kim yaşıyor?

We saw a lake far below. - Biz çok aşağıda bir göl gördük.

aşağı
down

Tom ran down the stairs. - Tom merdivenlerden aşağıya koştu.

She looked at me with tears running down her cheeks. - Yanaklarından aşağı akan gözyaşlarıyla bana baktı.

aşağı
inferior

Sports cured him of his inferiority complex. - Spor onun aşağılık kompleksini tedavi etti.

He has an inferiority complex. - Onun bir aşağılık kompleksi var.

aşağı
minus
aşağı
lowly
aşağı
lower

Hanover is the capital of Lower Saxony. - Hannover Aşağı Saksonya'nın başkentidir.

The actual price was lower than I had thought. - Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.

aşağı
hedge
aşağı
inferior to

There is no reason for you to feel inferior to anyone. - Birinden daha aşağıda olduğunu hissetmek için hiçbir neden yoktur.

aşağı
de
aşağı
second
aşağı
bottom

He examined it from top to bottom. - Onu baştan aşağı inceledi.

They are examining him from top to bottom. - Onlar onu yukarıdan aşağıya muayene ediyorlar.

aşağı
less

This book costs more or less 20 euros. - Bu kitap aşağı yukarı 20 avroya mâl oldu.

Tom definitely won't work for less than $300 an hour. - Tom kesinlikle bir saat için 300 dolardan daha aşağısına çalışmaz.

aşağı
(Bilgisayar) move down

We saw the parade move down the street. - Geçit töreninin caddeden aşağıya doğru ilerlediğini gördük.

aşağı
de-
aşağı
nether
aşağı
down of
aşağı
down on

Tom started bouncing up and down on the bed. - Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.

The children started bouncing up and down on the couch. - Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.

aşağı
down, downstairs
aşağı
poor in quality, inferior; low in value
aşağı
commonplace, common
aşağı
the lower part, bottom
aşağı
sub

No one should be subjected to such humiliation. - Hiç kimse böyle bir aşağılanmaya maruz bırakılmamalıdır.

You can watch movies with English subtitles using this link. - Aşağıdaki linkten, filmleri İngilizce altyazılı olarak izleyebilirsiniz.

aşağı
hypo
aşağı
lower, down, inferior; common, mean; less; the lower part, bottom; down, below
aşağı
infra
aşağı
the one below
aşağı
under

He can't be under thirty. - O otuzdan aşağı olamaz.

My chinese is far from perfect, but I can roughly understand everything he is saying. - Benim Çincem mükemmel olmaktan uzak, ama aşağı yukarı onun söylediği her şeyi anlayabiliyorum.

aşağı
downward
aşağı
downstairs

Jimmy, breakfast is ready. Come downstairs. - Jimmy, kahvaltı hazır. Aşağıya gel.

We asked him on the interphone if he could come downstairs quickly. - Çabucak aşağıya gelip gelemiyeceğini içhaberleşmede ona sorduk.

tepenin aşağısında
down the hill
التركية - التركية
aşağısında
المفضلات