aşa

listen to the pronunciation of aşa
التركية - الإنجليزية
google analytics
go beyond
overshoot
gone beyond
went beyond
inc
cooked food
smooth
surpass

The theory of evolution surpasses the scope of my imagination. - Evrim teorisi benim hayal kapsamını aşar.

Japan surpasses China in economic power. - Japonya ekonomik güçte Çin'i aşıyor.

transcend

No one can transcend their own individuality. - Hiç kimse kendi benliğini aşamaz.

Exporting is a commercial activity which transcends borders. - İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.

exceed

The wonderful performance of this actress exceeded all expectations. - Bu aktrisin muhteşem performansı tüm beklentileri aştı.

Don't exceed the speed limit. - Hız sınırını aşmayın.

surpassing
pişmiş aşa su katmak
spoil things
pişmiş aşa su katmak
to upset the apple-cart
pişmiş aşa su katmak
throw cold water on
pişmiş aşa su katmak
upset smb.'s apple
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) (C.: Aşâ-Aşvâ) Gece gözlerin görmeyip gündüz görmesi
Zerdüşt dininin temel kavramı
Akşam yemeği
Yemek
abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır
(deyim) Kimi görgüsüz ve eğitimsiz kimseler bir rastlantı sonucu lâyık olmadıkları önemli bir işin başına geçseler ya da bir mevki elde etseler, aptalca davranmaya, o yerin adamı gibi görünmeye ve böbürlenmeye başlarlar. Dahası, bunun kendi hakları olduğunu da ileri sürerler
(Osmanlı Dönemi) Yemek, taam
(Osmanlı Dönemi) f. Muharrem ayında pişirilen aşure
çorba
Pişmiş ekmek
Muharrem ayında pişirilen aşure
Anadolu'nun bazı yörelerinde bulgur pilavına verilen ad
Pişirilerek hazırlanan yemek
Bulgur pilavı
aşa

    الواصلة

    a·şa

    علم أصول الكلمات

    () From Hebrew אָסָא ('asa', “doctor, healer”).
المفضلات