aşılmaz

listen to the pronunciation of aşılmaz
التركية - الإنجليزية
unsurpassable
impassable
insuperable
insurmountable

The problem is not insurmountable. - Sorun aşılmaz değildir.

No problem is insurmountable. - Hiçbir sorun aşılmaz değildir.

unsurmountable
go beyond
overshoot
gone beyond
went beyond
inc
cooked food
smooth
surpass

The theory of evolution surpasses the scope of my imagination. - Evrim teorisi benim hayal kapsamını aşar.

With that performance, you have surpassed yourself. Congratulations! - O performansla, kendini aştın. Tebrikler!

transcend

Exporting is a commercial activity which transcends borders. - İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.

To be human we must transcend our animal nature. - İnsan olarak hayvan doğamızı aşmalıyız.

exceed

She is exceedingly sensitive to the cold. - O, soğuğa aşırı duyarlıdır.

The wonderful performance of this actress exceeded all expectations. - Bu aktrisin muhteşem performansı tüm beklentileri aştı.

surpassing
التركية - التركية
aşılmaz
المفضلات