ağda

listen to the pronunciation of ağda
التركية - الإنجليزية
wax

There is wax on the carpet. - Halının üstünde ağda var.

Mary's best friend got a Brazilian bikini wax. - Mary'nin en yakın arkadaşı bir Brezilya bikini ağdası aldı.

lemon and sugar syrup or grape molasses after it has been boiled to a taffy-like consistency
epilating wax, epilator
semisolid syrup; epilating wax
(Gıda) lemon and sugar syrup
semisolid syrup
viscose
{i} network

Social networking sites are dangerous for people under 13. - Sosyal ağ siteleri, 13 yaşından küçük insanlar için tehlikelidir.

Hackers find new ways of infiltrating private or public networks. - Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.

web

I like social networking web sites. - Sosyal ağ sitelerini severim.

Have you ever seen a spider spinning its web? - Hiç ağını ören bir örümcek gördün mü?

net

As Jesus passed along the Sea of Galilee, he saw Simon and his brother Andrew casting a net into the lake. - İsa, Galilee Denizi boyunca geçerken, Simon ve kardeşi Andrew'in göle bir ağ attıklarını gördü.

Social networking sites are dangerous for people under 13. - Sosyal ağ siteleri, 13 yaşından küçük insanlar için tehlikelidir.

ağda yapmak
wax
ağda yapmak
1. to make ağda. 2. to use epilating wax; to apply epilating wax to
ağda kıvamı
taffy-like state to which lemon and sugar syrup or grape molasses is brought by boiling
ağda yapıyor musunuz
Do you do hair removal
ağda yapıştırmak
to apply epilating wax to
{i} tissue
spider

This type of spider doesn't weave a web. - Bu türde örümcekler ağ örmezler.

A big spider was spinning a web. - Büyük bir örümcek bir ağ örüyordu.

(Bilgisayar) node
nett
(Matematik) reticle
grit

Tom is gritting his teeth in obvious pain. - Tom ağrıyan dişlerini gıcırdatıyor.

(Denizbilim) bunt
{i} trawl
crotch
reticulum
(Giyim) Crotch (of trousers)
net; network; (tuzak) net, mesh; (örümcek ağı) web, cobweb
mesh
diffraction grating
fishnet
reticular
filet
net for catching fish
netting
dragnet
graticule
network; spider's web; cobweb
{i} gin
{i} plexus
rete
driftnet
{i} system

The tree's root system stretches over thirty meters. - Ağacın kök sistemi otuz metre boyunca uzanır.

Our company has a well organized system of 200 sales offices, located all over Japan. - Şirketimiz, tüm Japonya'da konuşlanan, iyi organize edilmiş 200 satış ofisi ağına sahiptir.

{i} cobweb

Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through. - Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.

There is a big cobweb in the corner. - Köşede büyük bir örümcek ağı var.

bacaklarıma ağda yaptırmak istiyorum
I would like my legs waxed
soğuk ağda
cold wax
التركية - التركية
istenmeyen tüylerden arınmak için kullanılan yapışkan çeşitli madde
(Osmanlı Dönemi) Bir kapta karıştırılıp pişirilerek koyulaşmış ve lüzucet kazanmış her nevi şeker vesaire
Kaynatılarak çok koyu ve yapışkan bir macun durumuna getirilen pekmez veya limonlu şeker eriyiği
Armut elma gibi meyvelerin pekmezle kaynatılmış hali
ağda yapmak
Vücuttaki fazla tüyleri ağda ile almak, temizlemek
apışlık
Örümcek gibi birtakım hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü
Tuzak
Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü
Çaprazlama örgü ile yapılan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file
İplik, sicim, tel gibi ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü. Örümcek gibi birtakım hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü. Ülke yüzeyine yaygınlaştırılmış örgü, şebeke
Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmışörgü
Ak
Pantolonun apış arasına gelen yeri
Bilgisayar ağı değişik yerlerdeki bilgisayar sistemlerini birbirine bağlayan bir veri iletişim sistemi
Oyun alanını ortadan ikiye bölen veya kale direkleri arkasına gerilen, iple yapılmış örgü. Çaprazlama örgü ile yapılan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file
Ülke yüzeyine yaygınlaştırılmış örgü, şebeke
Tuzak: "Onu, ağına düşmüş bir av gibi ne öldürdü, ne ondurdu."- S. Ayverdi
Kafes biçimindeki örgü
Donun veya pantolonun apış arasına gelen yeri, apışlık
İplik, sicim, tel gibi ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü
Beyaz, ak
ağda
المفضلات