I can still remember the time when Tom fell out of the tree.
- Tom'un ağaçtan düştüğü zamanı hâlâ hatırlayabiliyorum.
Tom picked an apple from the tree.
- Tom ağaçtan bir elma kopardı.
All the leaves on the tree turned yellow.
- Ağaçtaki tüm yapraklar sarardı.
The leaves of the trees turn yellow in fall.
- Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner.
This table is made out of wood.
- Bu masa ağaçtan yapılmıştır.
They say that the wood is haunted.
- O ağaçlığın perili olduğunu söylüyorlar.
Most Shakuhachi are made from bamboo, but recently some wooden ones have appeared.
- Japon flütleri çoğunlukla bambu kamışından yapılır, fakat son zamanlarda bazı ağaç olanları ortaya çıkmıştır.