Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
- I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.
- I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops.
Orada alışveriş yaparak para tasarruf ettin mi?
- Did you save money by shopping there?
Tom günü gezi için alışveriş yaparak geçirdi.
- Tom spent the day shopping for the trip.
New York'ta Fifth Avenue'da alışveriş yapmak istiyorum.
- I'd like to do shopping on Fifth Avenue in New York.
Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.
- I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops.
Nancy yolda biraz alışveriş yaptı.
- Nancy did some shopping on the way.
Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.
- I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops.
Tom alışveriş listesindeki her şeyi satın aldı.
- Tom bought everything on his shopping list.
Alışveriş listesi bir galon süt içeriyordu.
- The shopping list included a gallon of milk.
Bugün alışveriş merkezine gittik. Çok sıkıldım.
- Today we went to the shopping mall. I was very bored.
Benimle alışveriş merkezine gitmek ister misin?
- Would you like to go to the shopping mall with me?
Leyla alışveriş çılgınlığına gitti.
- Layla went on a shopping spree.
Mary servete konduktan sonra bir alışveriş çılgınlığına devam etti.
- Mary went on a shopping spree after coming into some money.
comparison-shopping job.
I carried three heavy bags of shopping up the stairs.
On Saturdays we usually do the shopping.
shopping-cart rattle.
... innocent Americans in our movie theaters and our shopping malls ...
... in our friends he said for people with shopping go to church with ...