He said the South had good reason to protest.
- Güney'in protesto etmek için iyi bir nedeni olduğunu söyledi.
He didn't open his mouth to protest.
- O, protesto etmek için ağzını açmadı.
The assembly voted to protest against any nuclear armament.
- Meclis herhangi bir nükleer silahlanmaya karşı protesto etmek için oy kullandı.
Today, some websites are blacked out to protest against SOPA and PIPA.
- Bugün bazı web siteleri SOPA ve PIPA'yı protesto etmek için karartılmıştır.