-i gidermek

listen to the pronunciation of -i gidermek
التركية - الإنجليزية

تعريف -i gidermek في التركية الإنجليزية القاموس.

-i gidermek
smooth away
gidermek
allay
eksiklik gidermek
satisfy a need
gidermek
dispel
gidermek
eliminate
eksiklik gidermek
fulfil a need
eksiklik gidermek
remedy the deficiency
eksiklik gidermek
make up the deficiency
eksiklik gidermek
make up a shortage
gidermek
slough off
gidermek
stop
gidermek
get around
gidermek
cease
gidermek
(Askeri) breech counter balance
gidermek
erase
gidermek
slake
gidermek
counteract
gidermek
(deyim) make good
gidermek
compensate
gidermek
sate
gidermek
obtund
gidermek (susuzluk)
quench
kısmen gidermek
alleviate
sorun gidermek
troubleshoot
sorunu gidermek
clear up the problem
sorunu gidermek
solve the problem
gidermek
remove

Better to remain silent and be thought a fool than to speak out and remove all doubt. - Sessiz kalmak ve bir aptal olarak düşünülmek bütün şüpheyi açıkça konuşmak ve gidermekten daha iyidir.

miknatisiyetini gidermek
To resolve miknatisiyetini
sorunu gidermek
iron out
asidini gidermek
to deacidify, to disacidify
azot gidermek
to denitrify
buzlanmayı gidermek
de ice
dolaşıklığını gidermek
disentangle
endişelerini gidermek
relieve one's mind
endişesini gidermek
to take a load off one's mind
enfeksiyon gidermek
kill the infection
enfeksiyon gidermek
fight off the infection
etkinliğini gidermek
to deactivate
gidermek
disperse
gidermek
obviate
gidermek
repair
gidermek
avert
gidermek
gratify
gidermek
appease
gidermek
clear
gidermek
fulfill

Those who ignore rather than fulfill their need for sleep will soon encounter serious effects on their health. - Uyku ihtiyacını gidermek yerine ihmal edenler, sonrasında ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşacaklardır.

gidermek
to get rid of, remove, eradicate, do away with, eliminate
gidermek
satisfy
gidermek
(susuzluk vb.) slake
gidermek
iron out

There are some details to iron out. - Sorunu gidermek için bazı detaylar var.

We still have some details to iron out. - Sorunu gidermek için hâlâ bazı detaylara ihtiyacımız var.

gidermek
smooth out
gidermek
supply
gidermek
fulfil

Those who ignore rather than fulfill their need for sleep will soon encounter serious effects on their health. - Uyku ihtiyacını gidermek yerine ihmal edenler, sonrasında ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşacaklardır.

gidermek
to quench (thirst); to abolish, overcome (hunger); to abolish, get rid of, eliminate (pain)
gidermek
efface
gidermek
quench

I had a glass of beer to quench my thirst. - Susuzluğumu gidermek için bir bardak bira içtim.

gidermek
resolve
gidermek
dissipate
gidermek
smooth away
gidermek
to remove, to dissolve sth (away); to cease, to stop, to dissipate, to dispel; to satisfy, slake; (açlık) to appease, to satisfy; (susuzluk) to quench, to slake
gümüşünü gidermek
to desilverize
havasını gidermek
to deaerate
hidrojen gidermek
(Kimya) dehydrogenate
ihtiyacını gidermek
relieve oneself
karbonik asidini gidermek
decarbonate
karbonunu gidermek
to decarbonize
klorunu gidermek
to dechlorinate
kokusunu gidermek
deodorize
kolasını gidermek
(ipek) decatize
kulaklarının pasını gidermek
(for music) to delight (one) because one hasn't heard its like for a long time
köpüğünü gidermek
to defoam, to defroth
kükürdünü gidermek
desulphurize
kükürdünü gidermek
to desulphurize
kırışıklıkları gidermek
smooth out
mineral gidermek
to demineralize
mumunu gidermek
dewax
mıknatıslığını gidermek
to demagnetize
nemini gidermek
to dehumidify
oksijenini gidermek
deoxidize
pürüz ve çapakları gidermek
burr
pürüzlerini gidermek
file
rengini gidermek
to decolorize
stresini gidermek
de stress
susuzluğunu gidermek
to slake one's thirst
susuzluğunu gidermek
quench one's thirst
suyunu gidermek
to dehydrate, to dewater
tozu gidermek
settle the dust
uyuyarak gidermek
sleep off
yağını gidermek
(yün) to degrease, to desuint
zamk gidermek
to degum, to boil off
zararı gidermek
(Hukuk) to make good a damage
zehirin etkisini gidermek
detoxicate
zehirin etkisini gidermek
detoxify
çalışa çalışa gidermek
work off
çinkosunu gidermek
dezinc
şüphesini gidermek
disarm
şüphesini gidermek
straighten smb. out
şüphesini gidermek
straighten out
التركية - التركية

تعريف -i gidermek في التركية التركية القاموس.

gidermek
Dindirmek
gidermek
Ortadan kaldırmak, yok etmek: "Vapur sorar, yol öğrenir, merakımızı gideririz."- S. F. Abasıyanık
gidermek
Ortadan kaldırmak, yok etmek
-i gidermek
المفضلات