تعريف -i çözmek في التركية الإنجليزية القاموس.
- -i çözmek
- figure out
- çözmek
- solve
John tried in vain to solve the problem.
- John sorunu çözmek için boşuna uğraştı.
Dick tried to solve the problem, in vain.
- Dick o problemi çözmek için boşuna çalıştı.
- çözmek
- untie
- çözmek
- resolve
The office staff worked quickly and efficiently to resolve the problem.
- Ofis çalışanları problemi çözmek için hızlı ve etkili çalıştılar.
It's a truly difficult problem to resolve.
- Bu çözmek için hakikaten zor bir problem.
- sırrını çözmek
- Demystify
- problemi çözmek
- sort out
- çözmek
- disentangle
- şifreyi çözmek
- decode
It's not going to be easy to decode.
- Şifreyi çözmek kolay olmayacak.
- (yumak) çözmek
- unwind
- bağlarını çözmek
- unlace
- bağı çözmek
- unbind
- bağı çözmek
- unlink
- bağını çözmek
- unbound
- bağını çözmek
- (İnşaat) release
- bir olayı çözmek
- (Argo) dope
- bir sorunu çözmek
- sort something out
- bulmaca çözmek
- solve puzzle
- buzunu çözmek
- defrost
- haber çözmek
- (Askeri) solve
- palamarı çözmek
- take off
- palamarı çözmek
- shove off
- problem çözmek
- solve problem
- sorun çözmek
- solve a problem
- sorun çözmek
- resolve a problem
- sorunu çözmek
- (deyim) cut the gordian knot
- top çözmek
- batch off
- çoğullama çözmek
- (Bilgisayar,Teknik) demultiplex
- çözmek
- release
- çözmek
- work
The office staff worked quickly and efficiently to resolve the problem.
- Ofis çalışanları problemi çözmek için hızlı ve etkili çalıştılar.
It's almost impossible to work out this problem.
- Bu sorunu çözmek hemen hemen imkânsız.
- çözmek
- wind down
- çözmek
- (Kimya) abstract
- çözmek
- desolder
- çözmek
- settle up
- çözmek
- unlock
- çözmek
- thaw
- çözmek
- do
- çözmek
- settle
What do you think is the best way to settle this conflict?
- Bu anlaşmazlığı çözmek için en iyi yolun ne olduğunu düşünüyorsunuz?
There's only one way to settle this.
- Bunu çözmek için tek yol var.
- çözmek
- unlace
- çözmek
- obviate
- çözmek
- unpin
- çözmek
- resolv
It's gonna be difficult to resolve this case.
- Bu davayı çözmek zor olacak.
The office staff worked quickly and efficiently to resolve the problem.
- Ofis çalışanları problemi çözmek için hızlı ve etkili çalıştılar.
- çözmek
- make out
- çözmek
- clear up
- çözmek
- find out
- çözmek
- untangle
- çözmek
- disperse
- çözmek
- (Denizbilim) solubilize
- çözmek
- decode
It's not going to be easy to decode.
- Şifreyi çözmek kolay olmayacak.
- çözmek
- cast loose
- çözmek
- degrade
- çözmek (problemi/sorunu)
- work out
- çözmek (şifreyi)
- decode
- çözmek (şifreyi)
- crack
- şifre çözmek
- (Bilgisayar) decryption
- şifre çözmek
- decoding
- şifresini çözmek
- decode
- şifreyi çözmek
- (Askeri) decrypt
- çözmek
- unbutton
- (sorun) çözmek
- get out
- ayakkabının bağını çözmek
- unlace, untie the laces
- bir problemi çözmek
- to resolve a problem
- bir problemi çözmek
- to resolve an issue
- bir problemi çözmek
- to solve an issue
- bir problemi çözmek
- to solve a problem
- bir sorunu çözmek
- to solve an issue
- bir sorunu çözmek
- to resolve an issue
- ipotek çözmek
- to release colleteral - "All requests to release collateral must be submitted in writing and subject to approval from Accounting, Claims, Underwriting, and the Special Deputy Liquidator. Once approved, the turnaround time in estimated to be 15-20 working days."
- olayı çözmek
- solve the case
- sorun çözmek
- solve an issue
- sorunu çözmek
- solve the problem
- ayakının bağını çözmek
- 1. to divorce (one's wife). 2. to free (someone) to act
- bağcıklarını çözmek
- unlace
- bağını çözmek
- unlace
- bir şeyi çözmek
- puzzle something out
- blok çözmek
- (Bilgisayar) deblock
- blok çözmek
- unblock
- bulmaca çözmek
- riddle
- bulmacayı çözmek
- puzzle out
- buz çözmek
- deice
- buzları çözmek
- (deyim) break the ice
- buzlarını çözmek
- to defrost
- buzunu çözmek
- de ice
- buzunu çözmek
- unfreeze
- dilini çözmek
- loosen somebody's tongue
- dilini çözmek
- to loosen sb's tongue
- düğmelerini çözmek
- to unbutton
- düğmesini çözmek
- unbutton
- düğüm çözmek
- to untie a knot
- düğüm çözmek
- untie a knot
- düğümü çözmek
- burl
- düğümünü çözmek
- to solve, make clear
- düğümünü çözmek
- solve the mystery of
- düğümünü çözmek
- detangle
- düğümünü çözmek
- to solve the mystery of
- elektrik ile çözmek
- electrolyse
- görüntü çözmek
- (Televizyon) deinterlace
- harama uçkur çözmek
- colloq . to commit adultery
- ipi çözmek
- to sever relations with someone
- ipini çözmek
- unrope
- ipini çözmek
- uncord
- ipotek çözmek
- (Ticaret) release colleteral
- ipotek çözmek
- release collateral
- ipoteğini çözmek
- release
- kod çözmek
- decode
- kod çözmek
- to decode, to decipher
- kriptoyu çözmek
- (Askeri) decrypto
- makaradan çözmek
- reel off
- makaradan çözmek
- unreel
- palamarı çözmek/koparmak
- slang to take off, beat it, make tracks
- payandaları çözmek
- slang to run away, take off, beat it
- rolik çözmek
- (Teknik,Tekstil) reel off
- sargıyı çözmek
- to uncoil
- sırrını çözmek
- riddle
- test çözmek
- do test
- tokasını çözmek
- unbuckle
- uçkur çözmek
- colloq . to have sex with, go to bed with
- uçkur çözmek
- have sex with
- zincirini çözmek
- unchain
- çözmek
- detach
- çözmek
- compound
- çözmek
- cipher out
- çözmek
- read
- çözmek
- uncouple
- çözmek
- undo
- çözmek
- ravel
- çözmek
- unbuckle
- çözmek
- unravel
- çözmek
- slack up
- çözmek
- (kangal) uncoil
- çözmek
- to solve (a problem, puzzle, etc.)
- çözmek
- reason
- çözmek
- cut loose
- çözmek
- to unravel, disentangle, undo (a knot)
- çözmek
- unbrace
- çözmek
- loosen
- çözmek
- to untie, unfasten, unbutton
- çözmek
- slack
- çözmek
- puzzle out
- çözmek
- to thaw
- çözmek
- break
- çözmek
- disengage
- çözmek
- figure out
We have to figure out what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğunu çözmek zorundayız.
Tom is trying to figure out a way to solve the problem.
- Tom, sorunu çözmek için bir yol bulmaya çalışıyor.
- çözmek
- decipher
- çözmek
- unbind
- çözmek
- to untie, to unfasten, to unbutton, to undo, to unloose;" "to solve, to resolve, to straighten sth out; to unravel, to find out, to penetrate; to detach; to disentangle; (bulmaca, vb.) to work sth out; (şifre) to break; (yumak) to unwind
- çözmek
- defrost
- çözmek
- work out
It's almost impossible to work out this problem.
- Bu sorunu çözmek hemen hemen imkânsız.
- çözmek
- (problem) work out
- şifre çözmek
- decipher , decrypt
- şifresini çözmek
- to decode
- şifreyi açmak/çözmek
- to decode; to decipher
- şifreyi çözmek
- break a code
- şifreyi çözmek
- to decipher, to decode
- şifreyi çözmek
- decipher