I want to extend my stay here for a few more days.
- Buradaki kalışımı birkaç gün daha uzatmak istiyorum.
Better to extend an olive branch than launch a missile.
- Bir zeytin dalı uzatmak bir füze fırlatmaktan daha iyi.
Growing this thick mustache has taken me quite a while.
- Bu kalın bıyığı uzatmak uzun zamanımı aldı.
Tom has been growing a beard all summer.
- Tom, bütün yaz sakal uzatmaktadır.
I'd like to extend my stay through Sunday.
- Kalışımı Pazar gününe kadar uzatmak istiyorum.
Better to extend an olive branch than launch a missile.
- Bir zeytin dalı uzatmak bir füze fırlatmaktan daha iyi.
All you have to do is to hand this book to him.
- Yapman gereken tek şey bu kitabı ona uzatmak.
I intended to hand the paper to him, but I forgot to.
- Raporu ona uzatmak istedim ama unuttum.