We noticed his reluctance to testify. - Tanıklık etmek için onun isteksizliğinin farkına vardık.
We noticed his reluctance to testify.
Tanıklık etmek için onun isteksizliğinin farkına vardık.
She traveled all the way from Algeria to testify. - O tanıklık etmek için Cezayir'den bütün yolu seyahat etti.
She traveled all the way from Algeria to testify.
O tanıklık etmek için Cezayir'den bütün yolu seyahat etti.