-e talep

listen to the pronunciation of -e talep
التركية - الإنجليزية

تعريف -e talep في التركية الإنجليزية القاموس.

-e talep
market for
talep
request

I'll do as you request. - Talep ettiğin şekilde yapacağım.

I'm requesting political asylum. - Siyasi sığınma talep ediyorum.

talep etmek
request
talep
demand

We must not give way to their demands. - Biz onların taleplerine boyun eğmemeliyiz.

They have demanded that all copies of the book be destroyed. - Onlar kitabın tüm kopyalarının imha edilmesini talep ettiler.

talep etmek
claim
talep etmek
demand

The workers united to demand higher wages. - İşçiler daha yüksek ücret talep etmek için birleşti.

talep etmek
want
talep edilen
requested
talep edilmiş
(Kanun) called
talep etmek
(Kanun) ask
talep etmek
(Hukuk) to claim
artan talep
increasing demand
hak talep etmek
to claim
istenen veya talep edilen şey
demand
talep
submission
talep
(Latin) intentio
talep
(Askeri) inquiry
talep
market
talep
(Kanun) challenge
talep
rush
talep
call

He called for a tax on earnings. - O kazançlarla ilgili vergi talep etti.

talep
(Kanun) clamor
talep eden
demanding
talep ederek
demanding
talep etme
demanding
talep etme
(Kanun) claiming
talep etme
(Ticaret) exaction
talep etmek
(Ticaret) demand in person
talep etmek
(Kanun) crave
talep etmek
petition
talep etmek
ask for
talep etmek
require
talep etmek
(Kanun) introduce a demand
talep etmek
(Ticaret) solicit
talep etmek (bir miktar para)
assess
talep formu
requisition
talep hakkı
(Kanun) right to demand
talep yaratmak
create demand
talep yönetimi
(Ticaret) demand management
talep üzerine
upon request
talep üzerine
on-demand
tazminat talep etmek
(Askeri) claim
toplam talep
(Ticaret) aggreate demand
turistik talep
(Turizm) tourist demand
talep etmek
sue for
arz ve talep
supply and demand
arz ve talep dengesi
(Pazarlama) Balance of supply and demand, supply and demand balance
arz-talep dengesi
Balance of supply and demand, supply and demand balance
Başkanın İhtiyat Talep Yetkisi
(Askeri) Presidential Reserve Callup Authority
Hava Kuvvetleri hava talep ağı
(Askeri) Air Force air request net
aktif talep
(Ticaret) active demand
anlaşmaya göre talep
claim under a contract
arz ve talep
supply and demand sunu ve istem
arz ve talep kanunu
law of supply and demand
bakiye talep
(Ticaret) residual demand
bedel talep etmek
claim compensation
bildirilen talep
(Ticaret) notified claim
birbirine bağlı talep
(Ticaret) joint demand
bireysel talep
(Ticaret) individual demand
bireysel talep eğrisi
(Ticaret) individual's demand curve
bireysel talep şedülü
(Ticaret) individual's demand schedule
eksik talep
(Hukuk) defective request
fazla talep
surcharge
fiili talep
(Ticaret) active demand
fiili talep
(Ticaret) effective demand
fiili toplam talep
(Ticaret) actual aggregate demand
hak talep edilebilir
claimable
halen karşılanmamış talep
(Askeri) current unfilled demand
hammadde talep fişi
(Ticaret) material requisitions
ilk talep
(Askeri) initial demand
indirim talep etmek
(Ticaret) ask a reduction
maddi talep
financial request
maddi talep
financial demand
mahsup etme ve karşı talep
(Ticaret) set-off and counterclaim
olumsuz talep
(Ticaret) negative demand
randevu talep etmek
ask for an appointment
resmi talep
indent
sahte talep
(Askeri) fraudulent claim
sonsuz talep esnekliği
(Ticaret) perfect elasticity of demand
talep
petition
talep
application
talep
sale
talep
wanting, requiring, demanding, demand; formal request
talep
plea

Please file a written request. - Lütfen yazılı talep doldurun.

talep
charge

I charge a flat fee of 2,000 dollars per weekend for my services. - Ben hizmetlerim için haftalık 2.000 dolarlık sabit bir ücret talep ediyorum.

That company charges a monthly service fee of thirty dollars. - Bu şirket, otuz dolara aylık bir servis ücreti talep ediyor.

talep
run
talep
request; demand, sale; claim
talep
(Hukuk) claim

Where do I claim my baggage? - Bagajımı nereden talep edeceğim?

He claimed his share of the profits. - Kar payını talep etti.

talep
com. demand
talep
requisition
talep
solicitation
talep almak
have request
talep azaltıcı
demand diminishing
talep azlığı
sales resistance
talep cetveli
(Ticaret) demand schedule
talep düzeyi
demand level
talep düşüşü
(Ticaret) decrease in demand
talep eden kimse
petitioner
talep eden ülke
(Hukuk) requesting country
talep edilen devlet
(Hukuk) requested state
talep edilen kişi
(Hukuk) requested person (INT)
talep edilmeden yapılmış
unsolicited
talep edilmek
be demanded
talep edilmemiş
uncalled
talep enflasyonu
demand pull
talep etkeni
demand factor
talep etmek
sue
talep etmek
requisition
talep etmek
postulate
talep etmek
to require, to demand, to ask for, to claim
talep etmek
to want, require, demand, request
talep eğilimi
(Ticaret) demand pattern
talep eğrisi
curve of demand
talep eğrisi
(Ticaret) proportionate demand curve
talep fazlası
(Ticaret) demand surplus
talep fazlası
(Askeri,Ticaret) excess demand
talep fiyatı
(Ticaret) demand price
talep gelişimi
demand development
talep görmek
be demanded
talep kanunu
(Ticaret) law of demand
talep kapsamı
demand coverage
talep miktarı
demand amount
talep modeli
(Ticaret) demand pattern
talep planlama
(İnşaat) solicitation planning
talep sahibi
demandant
talep sahibi
claimant
talep sayısı
(Askeri) demand frequency
talep seviyesi
(Ticaret) level of demand
talep tedülü
(Ticaret) demand schedule
talep teyidi
(Askeri) request confirmation
talep üzerine
on demand
talep şekli
(Kanun) form of application
talep/iddia
(Hukuk) set-off
tazminat talep etme
(Kanun) seeking damage
telafi edici talep
(Ticaret) pent-up demand
temsili talep
(Ticaret) representative demand
toplumsal talep
social request
transfer talep tarihi
(Ticaret) transfer request date
ulusal talep
(Ticaret) national demand
yardım talep edilen devlet ülkesine yardım talep eden devlet ajanının sızması
(Hukuk) infiltration by agents of the requesting state in the territory of the requested state
yardım talep edilen devletin bir ajanı yoluyla sızma
(Hukuk) infiltration by undercover agents of the requested state
yardım talep edilen devletin bir muhbiri yoluyla sızma
(Hukuk) infiltration by an informer of the requested state
yerine getirilmemiş talep
back demand
التركية - التركية

تعريف -e talep في التركية التركية القاموس.

talep
İstek
arz talep kanunu
Piyasalarda sunu ve istem dengesini düzenli tutma sistemi
arz ve talep
Üreticinin piyasaya mal çıkarması ve tüketicinin piyasadan mal çekmesi olayları, sunu ve istem
talep
Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, dileme, istem. İstek: "... din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır."- Anayasa
talep
(Osmanlı Dönemi) istek
talep
Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, dileme, istem
talep etmek
İstemek, istekte bulunmak
-e talep
المفضلات