Pleased to meet you. I am an anteater.
- Sana rastlamak ne güzel. Ben bir karıncayiyenim.
The reason I came to Boston is to meet the woman I hope to marry.
- Boston'a gelmemin nedeni, evlenmeyi umduğum kadına rastlamaktır.
I don't want to run into Tom.
- Tom'a rastlamak istemiyorum.
I don't want to run into them.
- Onlara rastlamak istemiyorum.