Never again would she be curious about the city.
- O asla şehir hakkında tekrar meraklı olmazdı.
Meg is curious to know everything about Japan.
- Meg Japonya hakkında her şeyi bilmeye meraklı.
Tom looks inquisitive.
- Tom meraklı görünüyor.
My daughter is a communicative and inquisitive girl.
- Kızım iletişim kuran ve meraklı bir kızdır.
Tom said that Mary was nosy.
- Tom Mary'nin meraklı olduğunu söyledi.
Tom has some nosy neighbors.
- Tom'un bazı meraklı komşuları var.
Ania is interested in computers.
- Ania bilgisayarlara meraklıdır.
Magdalena is interested in geography.
- Magdalena coğrafyaya meraklıdır.
He is not very keen on coming tomorrow.
- Yarın gelmeye çok meraklı değil.
He is not very keen on coming tomorrow.
- Yarın gelmeye çok meraklı değil.
She looked quizzically at him.
- O meraklı meraklı ona baktı.
Tom says I'm too nosey.
- Tom fazla meraklı olduğumu söylüyor.