تعريف -e katılmak في التركية الإنجليزية القاموس.
- -e katılmak
- take part in
- katılmak
- attend
Why are you going to Japan? To attend a conference in Tokyo.
- Neden Japonya'ya gideceksin? Tokyo'da bir konferansa katılmak için.
Either you or I must attend the meeting.
- Toplantıya ya sen ya da ben katılmak zorundayım.
- katılmak
- participate
Tom never said he wanted to participate.
- Tom katılmak istediğini asla söylemedi.
They want to participate in the Olympic Games.
- Onlar Olimpiyat Oyunları'na katılmak istiyorlar.
- katılmak
- join
Would you like to join us for a game of cards?
- Kart oyunu için bize katılmak ister misiniz?
Whenever Beth's parents have guests, she wants to join their adult talk.
- Beth'in ebeveynlerinin ne zaman misafirleri olsa, o, yetişkinlerin konuşmasına katılmak ister.
- katılmak
- to be added (to); to mingle; to join, to come in on sb/sth, to amalgamate; (yarışma, sınav) to go in for sth; to attend, to be absent; to agree with, to go along with sb/sth; (suça) to abet
- katılmak
- participate in
I have been selected to participate in this program.
- Bu programa katılmak için seçildim.
They want to participate in the Olympic Games.
- Onlar Olimpiyat Oyunları'na katılmak istiyorlar.
- katılmak
- affiliate with
- yeniden katılmak
- rejoin
- -e gönüllü olarak katılmak
- volunteer for
- katılmak
- absent
- katılmak
- agree
I have to agree with this.
- Buna katılmak zorundayım.
I'm afraid I have to agree with Tom's analysis.
- Korkarım Tom'un analizlerine katılmak zorundayım.
- katılmak
- partaken
- katılmak
- go in for something
- katılmak
- be added
- katılmak
- partake in
- katılmak
- get out of breath
- katılmak
- turn
- katılmak
- added
Tom added his name to the list of people who wanted to attend the dance.
- Tom adını dansa katılmak isteyenlerin listesine ekledi.
- katılmak
- get involved in
I want to get involved in politics.
- Siyasete katılmak istiyorum.
- katılmak
- fall about laughing
- katılmak
- be in on
- katılmak
- be absent
- katılmak
- get
We don't like to get involved.
- Katılmaktan hoşlanmıyoruz.
I want to get involved in politics.
- Siyasete katılmak istiyorum.
- katılmak
- incorporate
- katılmak
- to be added
- katılmak
- abet
- katılmak
- affiliate
- katılmak
- amalgamate
- katılmak
- finger
- katılmak
- (deyim) make up
- katılmak
- come in on
- katılmak
- to be absent
- katılmak
- take part in
Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
Tom doesn't want to take part in the ceremony.
- Tom törene katılmak istemiyor.
- katılmak
- share in
- eklenmek, katılmak
- inclusion, to attend
- hesaba katılmak
- To take into account
- katılmak
- partook
- katılmak
- stand in
- katılmak
- adhere
- ahenge katılmak
- chime in
- derse katılmak
- attend the lesson
- duygularına katılmak
- enter into
- eleme müsabakasına katılmak
- enter the elimination contest
- geziye katılmak
- rubber
- geziye katılmak
- join the tour
- geziye katılmak
- rubberneck
- geçit törenine katılmak
- go in procession
- gülmekten katılmak
- crack-up
- gülmekten kırılmak/katılmak
- to be doubled up with laughter . Gülme komşuna, gelir başına. (Atasözü) Don't laugh at another's misfortune; it may happen to you one day. Güler misin, ağlar mısın! (Konuşma Dili) I don't know whether to laugh or to cry. gülüp oynamak/söylemek to have a good time. güle oynaya joyously, merrily. güler yüz affability, complaisance, pleasant disposition, warmth, cordiality. güler yüz göstermek to show warm feelings towards (someone), show (someone) cordiality. güler yüzlü affable, complaisant, pleasant, warm, cordial
- kampanyaya katılmak
- campaign
- katılmak
- to join (a group); to enter into, participate in (an activity)
- katılmak
- be out of breath
- katılmak
- contract in
- katılmak
- join in
Please feel free to join in.
- Lütfen katılmak için çekinmeyin.
- katılmak
- contribute
- katılmak
- take part
Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
For myself, I would like to take part in the game.
- Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
- katılmak
- (görüşe) weigh in with
- katılmak
- come into
- katılmak
- club together
- katılmak
- ally
- katılmak
- enter
- katılmak
- go with
- katılmak
- attach oneself to
- katılmak
- (Hukuk) to incorporate
- katılmak
- to be added (to), be mixed (with)
- katılmak
- put in an appearance
- katılmak
- ally oneself
- katılmak
- chip in
- katılmak
- share
- katılmak
- accompany
- katılmak
- club
Whoever wants to join our club will be welcome.
- Kulübümüze katılmak isteyen herkes kabul edilecek.
What club would you like to join?
- Hangi kulübe katılmak istersiniz?
- katılmak
- (for someone) to agree with
- kazanan tarafa katılmak
- climb on the bandwagon
- kervana katılmak
- to join in with the rest
- kontrat ile katılmak
- contract in
- maskeli baloya katılmak
- masquerade
- orduya katılmak
- join up
- orduya katılmak
- join the ranks
- orduya katılmak
- join the army
- oturuma katılmak
- sit
- papalık sıfatı ile katılmak
- pontificate
- papalık sıfatı ile katılmak
- pontify
- savaşa katılmak
- crusade
- tartışmaya katılmak
- weigh in with
- tekrar katılmak
- rejoin
- topal eşekle kervana karışmak/katılmak
- to try to do something big with woefully inadequate means
- tura katılmak
- rubber
- tura katılmak
- rubberneck
- turnuvaya katılmak
- tourney
- yarışa katılmak
- run
- yarışmaya katılmak
- go in
- yemeğe katılmak
- banquet
- yeniden katılmak
- re join
- yüreki katılmak
- for one's heart to feel so tight that one can't breathe easily (after weeping)
- ziyafete katılmak
- banquet
- çekilişe katılmak
- raffle
- çoğunluğa katılmak
- climb on the bandwagon